Vücudumuzun yedek parçası yok.Ona her mevsim iyi bakmalıyız
Yaz ve sonbaharın ardından güneşli günlere veda ederek, kış aylarının soğuk ve kasvetli günlerine merhaba deme zamanındayız. Yaz başında çoğumuz fazla kilolarımızdan kurtulmanın bir yolunu bulduk. Bazıları tatile çıkmadan önce bazıları ise tatile gidip oralarda fit kişileri gördükten sonra bir hızla fazlalıklardan kurtulmaya karar verdi. Eğer önlem almışsak kış boyunca olası alınabilecek kilolara karşı biraz daha avantajlıyız. Ancak henüz harekete geçmedi isek o takdirde acele etmeliyiz. Kış günleri kısa, akşamlar uzun olduğu için gece boyunca sanki bir yeme-içme savaşındayız. Hareketlerimiz kısıtlı ve daha çok oturma eğilimindeyiz. Evet akıllıca davranırsak bu son günleri değerlendirebiliriz.
Nasıl mı?
Hepimizin bildiği bazı tavsiyeleri tekrar okuyarak , elimizden geldiğince uygulayarak.
– Mucize diyetlere inanmayıp, yeterli ve dengeli beslenerek.
Günümüzde hemen herkes neyi, nasıl, hangi öğünde ne kadar tüketmesi gerektiğini bir şekilde (radyo, tv, eğitim kurumları, çevre vs.) öğrenmektedir.
– “Bu gün zaten çok yedim, artık dikkat etsem de olan oldu”
Çok sık yaptığımız yanlışlardan biri. Oysa hemen kalori yakmaya başlayarak zararımızı telafi etmemiz mümkün. Biraz yürümek, asansör yerine merdivenleri kullanmak, spor yapmak gibi.
– Az kafein tüketmeliyiz.
Fazla kafein almak kalp hastalıkları riskini arttırır, sinir sistemini ve dolaşım sistemini olumsuz etkiler . selülit oluşumuna sebep olur.
– Öğünlerimizde meyve-sebze ve salata gibi posa oranı yüksek gıdalara daha çok yer vermeliyiz. Sebzelerin enerjisi düşüktür, meyveler metabolizmanın daha rahat çalışmasını sağlar, gerekli vitaminleri sağlar, salatalar da doygunluk hissi verir.
- Yemeklerimizde yoğurt ve süt ürünlerine bol bol yer vermeliyiz.
Ana ve ara öğünlerimizde baş köşede olması gereken yağsız süt, ayran, yoğurt gibi ürünler aynı zamanda doğal zayıflatıcıdır.
- Öğünlerimizde çorba ve salataya yer vermeliyiz.
Yemeğe başladığımızdan 20 dakika sonra vücudumuz tokluk hissini algılamaya başlar. Yemeye çorba ile başlarsak yemek yeme hızımız azalır ve midemizi doldurarak doygunluk hissi sağlar.
- İkramlardan ve ısrarlardan kaçınmalıyız.
İkram edilen ya da ısrar edilen her şeyi yemek zorunda değiliz. Yeme konusundaki prensiplerimizi kendimiz belirleriz, bu konuda başkalarını kırmak söz konusu bile olmaz, unutmayalım ki vücudumuzun yedek parçası yok.
- Yağdan ve tuzdan kaçınmalıyız.
Yemeklerimizi az yağla pişirmek, kızartmalardan kaçınmak, tuzu azaltmak bize çok şey kazandıracaktır. Vücudumuza yeterinden fazla alığımız tuz ödem oluşturarak kilomuzu olduğundan fazla gösterir. Bu ödemi de anca bol su içerek atabiliriz. Kış aylarında en az 1,5 litre civarında su içmeliyiz.
- Kahvaltı ve ikindi ara öğününe dikkat.
Uyandıktan sonra en kısa zamanda kahvaltı yapmamız metabolizmanın çalışmaya başlaması açısından çok önemlidir. İkindi ara öğünü ise akşam yemeğinin kontrolü açısından önem taşır. Hepimizin bildiği gibi akşam erken saatlerde ve en hafif öğünümüzü yememiz en doğrusudur.
- İçeceklerimizi doğru seçmeliyiz.
Çaylarımıza koyduğumuz 1 küp şekerin 15 kalori olduğunu düşünmeli, kremalı kahveler içerken kalorilerini hesaplamalıyız. Meyve suları da fazla kalorilidir. En iyisi biz bolca su tüketelim. Sıcak ve soğuk bitki çayları ve maden suyu da alternatif içeceklerdir.
Özetle vücudumuzun yedek parçası yok. Ona her mevsim iyi bakmak zorundayız.
NURDAN ÜMİT EREL
İNSTAGRAM @herballehayat
