Unutturulan,Unutulan `Kut`ül Amare` Zaferi
Tarih kitaplarında ve ders kitaplarında pek bahsedilmeyen, Türk Milletine unutturulan ‘Kut’ül Amare’ zaferinin 106. yıldönümünü idrak ediyoruz!
Yasaklandığı ve unutturulduğu1946 yılından sonra ilk resmi kutlama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 2016 yılında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda’ gerçekleşmisti. Türk milletinin büyük çoğunluğunun hafızasında yer almayan bu tarihi destan, Erdoğan’ın o dönem yaptığı o unutulmaz açıklamasıyla yeniden zihinleri kazınmış oldu.
Kut’ül-Amare Savaşı’, İngilizlerin prestijini yerle bir ettiğimiz büyük bir zaferdir. Bu zaferin ne kadar önemli olduğunu bir Batılının ağzından dinleyelim. Avustralyalı araştırmacı Dr. Gaston Bodart: “Kut’ül-Amare Zaferi, İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı’nda yediği en büyük darbedir.” İfadesi, zaferin büyüklüğünü ortaya koyması bakımından önemlidir.
Bilinçli bir şekilde Milletin hafızasından silinen zafer,1946 yılına kadar ufak çapta da olsa milli bayram olarak kutlanmış. Ancak, İngilizlerin ricası üzerine Kut’ül Ammare zaferi, dönemin CHP’li Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Şükrü Saraçoğlu tarafından kutlama listesinden çıkarılmıştı. Bununla da yetinilmemiş! Zaferle ilgili yazılan tüm eserler toplatılmıştır. Bu talihsiz girişim, milletimizin tarihinde altın harflerle yazılmış bir zaferin unutulmasına neden olmuştur
Bu ülkede, Türklerin İngilizlere karşı kazandığı bu büyük zaferden rahatsız olan malum çevrenin temsilcileri, gazete köşelerinden zaferi küçümseyen ifadelerle sunmanın gayreti içindeler. Zafer olarak adlandırdığımız Kut’ül Amare Kuşatması’nın tartışmalı olduğu savını işlemenin gayreti içindedirler. On yıllarca ülkemin insanında gizlenen tarihi zaferlerimizden biri olan ‘Kut’ül Amare’nin toplumumuzca bilinmemesi için gösterilen gayretin günümüzde de devam ettiği görülmektedir
KUT’ÜL AMARE NEDİR
Kut’ül Amare Kuşatması (29 Nisan 1916), İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı’nın temel muharebelerinden biridir. Birinci Kut Muharebesi olarak da bilinir. Dicle Nehri kıyısında Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla bitti. İngilizlere karşı kazandığımız büyük bir zafer olarak tarihin sayfalarına altın harflerle yazıldı. Kut’ül Amare’de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınmış ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülmüştür
Şanlı tarihimizin gençlere doğru ve eksiksiz anlatılması, yanlışların ve eksiklerin ise biran evvel giderilmesi ülkemizin geleceği açısından çok yararlı olacaktır.
Türk tarihinin yalanlardan arındırılıp bilimsel bir temele dayandırılması gerekir. Özellikle de Cumhuriyet tarihi ile ilgili iki farklı yaklaşım vardır. Birincisi, resmi tarih olarak adlandırılan ve okullarda okutulan kitaplardan oluşurken, diğeri de resmi tarihe farklı bakış açısı getiren ve olayları farklı anlatan ‘öteki tarih’ ya da gayri resmi tarih olarak adlandırılan tarih kitaplarından oluşmaktadır.
Hangi tarih kitapları doğrudur?
1925’e kadar okullarda okutulan; “Kazım Karabekir Paşa’dan müthiş biri olarak bahseden, Doğunun kahramanı, Ermenistan fatihi olduğunu yazan ve okullarda ders kitabı olarak okutulan tarih kitapları mı? Yoksa 1925 sonrası kaleme alınan ve Karabekir Paşa, Rauf Orbay ve Refet Bele’nin esamesinin okunmadığı kitaplar mı?
Sahte kahramanlarla dolu resmi tarih kitapları, Kut’ül Amare zaferinin kahramanları Nureddin Paşa ve Halil Paşa’dan tek kelime dahi olsa bahsetmiyor olmasının nedeni nedir acaba? Tarihimizdeki çelişkilerle ilgili benzer yüzlerce sorunun yanıtını toplum merak ediyor. Umarım bir gün bu sorulara bir yanıt verilir.
Milletimiz tarihini doğru olarak öğrenme hakkına sahiptir. Tarih kitaplarımızla ilgili bir sıkıntının olduğu inkar edilemez. Ortada bir sorun var. Bu sorunu çözmek başta devleti yönetenler olmak üzere tarihçilere düşmektedir. Tarihimizin şanlı zaferlerinden biri olan ‘ Kut’ül Amare Kuşatması’nın’ hak ettiği değeri gördüğü ve tarihimizdeki çelişkilerin ortadan kalktığı günlere ulaşmak ümidiyle…
Bayramınız şimdiden kutlu olsun.
MEHMET ZENGİN