Pandemi nedeniyle yılın büyük bölümünü evde geçiren ve beslenme düzenleri bozulan çocukların, okula dönüş döneminde doğru beslenmeleri konusunda ailelere büyük sorumluluklar düşüyor. Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, ailelerin okula giden çocukları için doğru ve kaliteli beslenmeye daha fazla özen göstermeleri gerektiğini belirtti.
Pandemi yetişkinleri olduğu kadar çocukları da olumsuz etkiledi. Evde daha fazla zaman geçiren çocukların değişen beslenme alışkanlıkları sonucunda, vücut dengeleri de bozuldu. Bu dönemde bazı çocuklar kilo alırken; bazıları kilo kaybetti ve büyümeleri aksadı. Okul döneminde çocuk beslenmesine ilişkin önerilerde bulunan Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, sağlıklı ve mutlu bir gelecek için anne-babaların beslenme konusunda bilinçli olmaları gerektiğini vurguladı.
Çocuklar yaşa uygun doğru beslenmeli
Yeterli ve dengeli beslenme uygulamalarının, taze, doğal ve çeşitli türden besinlerin tüketildiği bir mutfak ile mümkün olabileceğini söyleyen Garipağaoğlu, “Halk arasında kötü ya da yetersiz beslenme olarak bilinen “malnütrisyon” ile şişmanlık olarak bilinen “obezite” ülkemiz dahil tüm dünyada çocuk sağlığını tehdit eden en önemli iki sorundur. Her iki sorunun önlenmesi veya tedavisi, yaşa uygun doğru ve kaliteli beslenme ile mümkün olabilir. Yetersiz beslenen çocukların, iyi beslenen yaşıtlarına göre okula daha geç başladıkları, okulda başarısız oldukları, testleri daha geç cevapladıkları, yorgun, anemik ve bağışıklıklarının zayıf olduğu bilinmektedir. Obez çocuklarda ise insülin direnci, diyabet, hipertansiyon, kalp- damar, karaciğer yağlanması, ortopedik ve cilt sorunlarının yanı sıra, oyunlara katılmama, özgüven düşüklüğü gibi psikolojik sorunlar görülmektedir. Bu sorunların önlenebilmesi için anne ve babaların çocuklarının yaşa uygun doğru beslenmesi, özellikle de porsiyon kontrolü konusunda bilinçli olmaları gerekir. Çocukların obeziteden korunabilmeleri için günde 5 porsiyon sebze-meyve, 2 saat ile sınırlı ekran (Bilgisayar, TV), 1 saat fiziksel aktivite ve şekersiz içecek tüketilmesi önerilmektedir. Evden çıkmayan, hareket etmeyen çocukların, güneş ışınlarından, dolayısıyla D vitamininden yeterince yararlanamadıkları, bu durumunun, çocukların kemik gelişimlerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Çocukluk çağında karşılaşılan bu sorunların birçoğu da yetişkinlik dönemine yansımaktadır” dedi.
D vitamini ile zenginleştirilmiş besinler sofralarımızda yer almalı
Okul döneminde çocuk beslenmesiyle ilgili önerilerde bulunan Garipağaoğlu, “Yeterli ve dengeli beslenebilmek için süt, et, ekmek-tahıl, sebze-meyve olmak üzere 4 besin grubu bulunmaktadır. Çocukların her gün, mümkünse her öğünde, bu 4 besin grubundan farklı besinleri, yaşa uygun miktarlarda tüketmeleri gerekmektedir. Besin grupları arasında kaliteli protein yanında kalsiyumun ana kaynağı olan süt grubundaki besinler kemikleri güçlendirir, boy uzamasını destekler. Bunun için okul öncesi ve okul yıllarında 2-3 su bardağı süt-yoğurt ve 1-2 dilim peynir, ergenlik döneminde 3-4 su bardağı süt-yoğurt ve 2-3 dilim peynir tüketilmesi gerekir. Son yıllarda ülkemiz dâhil tüm dünyada sık görülen sağlık sorunlarının başında gelen D vitamini eksikliğine karşı besinlerin D vitamini ile zenginleştirilmesi önerilmektedir. Ülkemizde de çocukların severek tüketebilecekleri D vitamini ile zenginleştirilmiş şekilli peynirler bulunmaktadır. Süt grubundaki besinlerin çocukların hemen tüm öğünlerinde yer alması önemlidir ve gereklidir.
Et grubu besinleri kansızlığı önler, büyümeyi destekler
Demir, çinko, magnezyum gibi önemli minerallerden ve kaliteli proteinden zengin olan et grubundaki besinler kansızlığı önler, büyüme-gelişmeyi destekler. Sağlıklı beslenebilmek için okul öncesi ve okul yıllarında günde 2-3 köfte ölçüsü, ergenlik döneminde 3-5 köfte ölçüsü et, tavuk ya da balık tüketimi yeterlidir. Et, tavuk ve balık yerine, haftada 1-2 kez kuru baklagil yani nohut, mercimek, bakla, fasulye, bezelye ve börülce yemekleri de yenebilir. Yumurta, hayvansal besinlerin bulunmadığı ya da az olduğu mutfaklarda her gün 1 adet, hayvansal besinlerin yeterli tüketilmesi halinde ise, haftada 4-5 kez yenebilir.
Enerjinin ana kaynağı ekmek ve tahıllar
Ekmek ve tahıl grubundaki besinler, enerjinin ana kaynağıdır. Ayrıca sinir sistemimizi besleyen B grubu vitaminlerinden B1 (Tiyamin) ile lifin de zengin kaynağını oluştururlar. Bu nedenle her yaş grubunda ve her öğünde doğal, esmer ekmek çeşitlerinden ve/veya yerine geçen pirinç, bulgur, makarna, erişte, patates gibi besinlerin çocuğun yaşına uygun miktarlarda bulunması gerekir. Ekmek ve tahıl grubundaki besinlerin işlenmemiş, doğal olanlarının tüketilmesi sağlık açısından önemlidir.
Meyveler meyve olarak yenilmeli
Vitaminlerden ve lif yönünden zengin olan sebze-meyve grubundaki besinler, çocuklar tarafından pek sevilmeyen bu nedenle de en az tüketilen besinlerdir. Çocuklar karışık sebze yemeklerinden ve salatalardan hoşlanmazlar. Bu nedenle pişmiş sebzelerin tek bir çeşitten yapılması, çiğ sebzelerin dilimlenmiş olarak çocuğa sunulması, yenilebilirliği artırmaktadır. Her gün tüketilen 1-2 orta boy ya da 2 kase meyve, okul öncesi ve okul çocukları için yeterlidir. Ergenlik döneminde meyve miktarı yaşa, cinse, fiziksel aktiviteye bağlı olarak 1-2 porsiyon artırılabilir. Meyvenin meyve olarak yenmesi, taze bile olsa meyve suyunun sık tüketilmemesi gerekir” dedi.
Yemek saatlerini ailecek keyifli geçirin
Prof. Garipağaoğlu önerilerini şu sözlerle sürdürdü: “Öğün düzeni sağlıklı beslenme alışkanlığının önemli bileşenlerinden biridir. Kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği şeklinde düzenlenen 3 öğün, çocuklar için yeterli değildir. Çocukların günlük enerji ve besin ögeleri gereksinimlerini karşılayabilmeleri için kuşluk ve ikindi gibi ara öğünlere ihtiyaç vardır. Mide kapasiteleri küçük olan okul öncesi dönem çocukları, günde 5-6 öğün şeklinde beslenir. Çocuklar anlatılanı değil, gördüklerini taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle anne-baba ve çocuğun bakımından sorumlu diğer kişiler, doğru beslenerek çocuğa örnek olmalıdır. Artık çocukların bağışıklığını güçlendirmek, sağlıklı beslenmelerine destek olmak için üretilmiş D vitamini ile zenginleştirilmiş, farklı şekillerde, eğlenceli peynirler gibi ürünler kolaylıkla bulunabiliyor.
Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırabilmek için öğün atlanmaması, mümkünse aile bireylerinin birlikte yemek yemesi, çocuklar için eğlenceli tabaklar hazırlanması ve yemek saatlerinin günün hoş bir bölümü olmasına özen gösterilmesi gerekir.